📊 Haftanın Genel Görünümü
Hafta boyunca Türkiye, ekonomik gerçekler, siyasi kutuplaşma ve yargı süreçlerinin iç içe geçtiği çok katmanlı bir gündemi yönetmek zorunda kaldı. 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi’nin kabul edilmesiyle yasama dönemi kapanırken, Meclis’teki fiziksel şiddet görüntüleri ülkedeki siyaset dilinin ulaştığı tehlikeli noktayı gösterdi. Bu gerilimli ortamda, muhalefet liderlerine yönelik yargısal adımlar ve yüksek profilli uyuşturucu soruşturmaları (özellikle Sadettin Saran dosyası), hukukun siyaset üzerindeki belirleyici rolünü bir kez daha kanıtladı. Öte yandan, DEM Parti’nin yürüttüğü süreç diplomasisi, Kürt meselesinde iktidar ve muhalefet blokları arasındaki uzlaşmaz tavırları da gün yüzüne çıkardı.
🔴 En Önemli Gelişmeler (By Category)
Ekonomi
Bütçe Kavgalarla Geçti, Muhalefet Ret Verdi: TBMM Genel Kurulu’nda, AK Parti ve CHP vekilleri arasında yumruklu kavgaların yaşandığı gergin bir süreç sonunda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu kabul edildi. Muhalefet, bütçeyi “emekliyi yoksulluğa, asgari ücretliyi açlığa mahkûm eden, borç ve faize dayalı” olmakla eleştirerek ret oyu kullandı.
Asgari Ücret Tartışması ve Açlık Sınırı Rekoru: Yeni yıl öncesi asgari ücret tartışmaları alevlendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın gerçekleşen değil, beklenti enflasyonunu baz alarak ücreti 27-28 bin TL civarında tutacağı iddiasını ortaya attı. Bu durum, Birleşik Kamu-İş verilerine göre 30.655 TL’ye ulaşan Açlık Sınırı ve 94.913 TL’ye çıkan Yoksulluk Sınırı ile karşılaştırıldığında, ücretin tarihi olarak açlık sınırının altında kalacağı endişesini pekiştirdi.
11. Yargı Paketi ve Tahliyeler: Kamuoyunda infaz düzenlemesi olarak bilinen 11. Yargı Paketi, deprem suçlularının infaz indiriminden muaf tutulması şartıyla kabul edildi. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, ilk etapta yaklaşık 50 bin mahkûmun tahliye süreci başladı.
Siyaset
DEM Parti’den Süreç Diplomasisi: DEM Parti İmralı Heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve CHP Lideri Özgür Özel ile kritik görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin ana gündemi, Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşme talepleri ile PKK’nin silahsızlanması sürecinde atılacak yasal adlardı. Ancak TBMM’deki Komisyon’da MHP'nin “Kürt sorunu yoktur” raporu, ortak bir çözüm metni çıkmasını zorlaştırdı.
Muhalefete Yönelik Yargı Baskısı: İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve 40 belediye meclis üyesine imar dosyasından soruşturma izni verdi. Bu gelişme, Yavaş’ın olası cumhurbaşkanı adaylığı bağlamında siyasi bir hamle olarak yorumlandı. CHP ise, Şile Belediyesi operasyonu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında suç duyurusunda bulunarak yargıdaki siyasallaşma iddialarına hukuki cephede yanıt verdi.
Erdoğan-Özel Polemiği: Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özel’i uluslararası toplantılarda Batı karşısında “kompleksli” ve “yalnızca 5 dakika dilenen” bir tavır sergilemekle suçladı. Özel ise Erdoğan’ı, 'taht kavgalarının' ortasında kalmakla itham etti. Bu sert söylemler, seçim atmosferinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdi.
Spor ve Yargı
Sadettin Saran Gözaltı ve Serbest Kalma: Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturması kapsamında kulüp makamında gözaltına alındı. Saran, adliyeye sevk edilmesinin ardından haftada iki gün imza şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Olay, CHP Lideri Özel dahil olmak üzere, siyasetçiler tarafından “kötü niyetli” bir operasyon olarak nitelendirildi.
Şike Kumpası’nda Karşı Hamle: Saran olayının gölgesinde, 2011 Şike Kumpası soruşturması kapsamında, eski Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un şikayeti üzerine TFF eski yöneticileri Lütfi Arıboğan ve Ebru Köksal dahil dört kişi hakkında 'FETÖ/PDY'ye yardım' suçlamasıyla gözaltı kararları verildi. Türk futbolundaki hukuki hesaplaşma böylece yeni bir boyut kazandı.
Diğer
Libya Tezkeresi ve Uçak Kazası: TBMM, TSK’nın Libya’daki görev süresini iki yıl uzatan tezkereyi kabul etti. Hemen ardından, Libya Genelkurmay Başkanı’nı taşıyan bir uçağın Ankara yakınlarında düşmesi, Türkiye-Libya ilişkilerinin hassas ortamında gerçekleşen dikkat çekici bir olay oldu. Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye’de SDG’nin İsrail ile koordinasyonunu, Şam ile normalleşmenin önündeki en büyük engel olarak gösterdi.
💡 Haftanın Çıkarımları
Haftanın ana çıkarımı, yargının ve hukuki süreçlerin, siyasi çatışmaların temel alanı haline gelmiş olmasıdır. İktidar, yargısal hamlelerle yerel seçimler öncesinde muhalefetin potansiyel liderlerini (Yavaş ve İmamoğlu) baskı altına almayı sürdürdü. CHP’nin Başsavcı Gürlek hakkında suç duyurusunda bulunması ise, muhalefetin bu baskıya karşı pasif kalmayacağını, hukuki cephede direnişi tırmandıracağını gösteriyor.
Ekonomik alanda, Bütçe'nin kabulüne rağmen asgari ücretin açlık sınırının altında kalacağı yönündeki beklenti, hükümetin enflasyonla mücadele söyleminin sokaktaki karşılığını bulamadığını ortaya koydu. Bu durum, Erdoğan ve Özel arasındaki sert polemiğin temelini oluşturdu ve siyasi partilerin kutuplaştırıcı dille halkın geçim sıkıntısından dikkatini dağıtma çabası gözlendi.
Kürt meselesindeki hareketlilik (İmralı Heyeti), diyalog kapısının aralık kaldığını gösterse de, MHP’nin “sorun yoktur” tavrı, iktidar bloku içinde bu konuda bir konsensüs bulunmadığını ve sürecin ilerlemesinin son derece zorlu olduğunu teyit etti.
👀 Gelecek Hafta Nelere Dikkat?
- Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması ve ücret belirleme sürecindeki ilk resmi rakamlar.
- Sadettin Saran ve eski TFF yöneticileri hakkındaki hukuki süreçlerin, özellikle adli kontrol şartlarına yapılacak itirazların seyri.
- Mansur Yavaş hakkındaki soruşturma iznine karşı Danıştay’a yapılacak itirazın sonucu.
- DEM Parti heyetinin görüşmelerinin, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporlarına yansıması.
- Türk Lirası’nın USD karşısındaki değerlenmesi ve Merkez Bankası’nın yıl sonu hedeflerine dair veriler.