17 Aralık Çarşamba sabahından herkese merhaba, yeni güne Türkiye’nin 17 Aralık 2025 gündem başlıklarıyla başlayalım.
Türkiye’de 17 Aralık, yargı kararlarının, yeni siyasi pozisyon alışlarının ve güvenlik tartışmalarının iç içe geçtiği, aynı zamanda ekonomi ve dış politikanın da sert mesajlarla seyrettiği bir gün olarak öne çıkıyor. Yerelde belediye başkanının odasındaki “böcek”ten, merkezde cumhurbaşkanlığı adaylığına, yargıda ifade özgürlüğü kararlarından, büyük vergi borcu listesine uzanan geniş bir tablo var.
Aşağıda, günün öne çıkan başlıklarını ana eksenler halinde bulabilirsiniz.
---
Günün Ana Özeti
- Tokat’ta belediye başkanının odasında dinleme cihazı ve gözaltılar Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun makam odasında dinleme cihazı bulunmasının ardından Belediye Başkan Yardımcısı M.B. ve belediye personeli E.Y. ile Y.Y. gözaltına alınıp adliyeye sevk edildi. Seçilmiş bir belediye başkanının odasına konulan teknik takip düzeneği, yerel yönetimlerde “siyasi casusluk”, belediye içi hizipleşme ve ciddi güvenlik zafiyeti ihtimallerini gündeme taşıyor. Olayın iktidar–muhalefet gerilimiyle bağlantısı olup olmadığı henüz netleşmiş değil; sürecin soruşturma ve yargı ayağı yakından izlenecek.
- İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi (CAO) hamlesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Türkiye siyasetine yepyeni bir bakış” vaadiyle “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” (CAO) yapısını duyurdu. CAO’nun yürütme ve koordinasyon kurulları üzerinden, partilerinin ülkeyi mevcut iktidardan daha iyi yöneteceğini somut politikalarla göstermeyi hedeflediğini açıkladı. Bu adım, CHP içindeki liderlik tartışmaları ve 2028 cumhurbaşkanlığı adaylığı senaryolarında kritik bir eşik olarak yorumlanıyor; iktidar–muhalefet hattında yeni bir siyasi eksen inşa etme girişimi niteliği taşıyor.
- GAİN ve yasadışı bahis soruşturmaları: medya–sermaye–bahis üçgeni Gazeteci Murat Ağırel’in aktardığına göre, GAİN medya grubunun el değiştirme sürecine ve yasadışı bahis iddialarına ilişkin soruşturmalarda; Berkin Kaya, Selahattin Aydın ve TRPOS gibi ödeme sistemleriyle bağlantılı isimler gözaltına alındı. Aynı gün gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu soruşturmasında avukatlarını değiştirmesi ve eski mesai arkadaşlarından gelen, taciz/istismar ima eden açıklamalar kamuoyu tartışmasını genişletti. Bütün bu dosyalar, medya-finans-bahis alanında “kirli çark” iddialarını güçlendirirken, yargının bu alana ne ölçüde ve hangi derinlikte müdahale edeceği sorusunu öne çıkarıyor.
- 6 Şubat depreminde yıkılan Palmiye Sitesi davasında hapis cezaları Malatya’daki Palmiye Sitesi A Blok dosyasında 14 sanıktan 10’u, 4 yıl 5 ay 10 gün ile 6 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı; 4 sanık beraat etti. Mahkeme, tutuksuz sanıklar hakkında ek tedbir uygulamadı. Karar, deprem sonrası oluşan “cezasızlık” algısını kırma yönünde bir adım olarak sunulabilecek olsa da, verilen cezaların yeterli olup olmadığı ve sanıkların tutuksuz yargılanmaya devam etmesi hususları kamuoyunda tartışmalı bir alan yaratmaya aday.
- Dilovası parfüm fabrikası faciası: ‘Öngörülebilir ve önlenebilirdi’ iddianamesi Kocaeli Dilovası’nda 3’ü çocuk 7 işçinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili savcılık iddianamesi tamamlandı. Olayın “öngörülebilir ve önlenebilir” olduğu vurgulanarak işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında ciddi ihmal zincirine işaret edildi. Bu dosya, iş cinayetlerinde cezasızlık ve denetim eksikliği tartışmalarına yeni bir örnek eklerken, iş güvenliği mevzuatının kâğıt üzerinde mi, sahada mı uygulandığı sorusunu yeniden gündeme getiriyor.
- İzmir’de slogan atan 4 üniversitelinin tutuklanmasına itirazlar CHP Milletvekili Mahmut Tanal, İzmir’de yalnızca slogan attıkları iddiasıyla 4 üniversite öğrencisinin tutuklandığını, olayda şiddet, silah veya kaçma şüphesinin bulunmadığını söyleyerek kararı Anayasa’ya, AİHS’e ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak nitelendirdi. Tanal, tutuklamayı “yargının sindirme aracı haline getirildiğinin” göstergesi olarak değerlendirip gençlerin hemen serbest bırakılmasını talep etti. Böylece ifade özgürlüğü, öğrenci hareketleri ve yargı bağımsızlığı tartışmaları Meclis zeminine taşınmış durumda.
- AYM’den Veli Ağbaba kararında güçlü ifade özgürlüğü vurgusu Anayasa Mahkemesi, CHP’li Veli Ağbaba’ya, Mehmet Özhaseki’ye yönelik sözleri nedeniyle verilen 7 bin TL’lik manevi tazminat kararını ifade özgürlüğünün ihlali saydı. Yargılamanın yenilenmesine ve Ağbaba lehine 34 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. Bu içtihat, siyasetçilerin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğünü yeniden hatırlatırken, siyasi söylemde sert eleştirinin cezalandırılması konusunda emsal teşkil edecek bir karar niteliği taşıyor.
- Eski AKP milletvekili Kocabıyık’a ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten hapis Eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, TCK 299 kapsamındaki “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasına çarptırıldı; tutuklu yargılandığı dosyada tahliye edildi. İktidar partisinin eski bir mensubunun bu suçtan mahkûm edilmesi, hem TCK 299’un kapsamı hem de parti içi eleştiri sınırları ve iç dengeler bakımından dikkat çekici bir örnek olarak öne çıkıyor.
- Erdoğan’dan Suriye ve 10 Mart Mutabakatı mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin parçalanmasının kimin işine yarayacağının açık olduğunu belirterek ülkenin bölünmesine karşı olduklarını yineledi. DEAŞ’la göğüs göğüse savaşan tek NATO müttefiki olduklarını, Suriye hükümetine her türlü desteği verdiklerini ve “ayak direme halinde krize dönüşme riski taşıyan” 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması için telkinde bulunduklarını söyledi. Mesaj, Ankara–Şam normalleşmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve olası yeni anlaşma süreçlerine dair Türkiye’nin pozisyonunu vurguluyor.
- 16. Büyükelçiler Konferansı’nda sert uluslararası sistem eleştirisi Erdoğan, “Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika” temalı 16. Büyükelçiler Konferansı’nda uluslararası kurumları “gassalın eline bırakılmış meyyit” benzetmesiyle eleştirdi; Türkiye’nin kendi haklarını ve dost ülkeleri korumak için güçlü olmak zorunda olduğunu söyledi. Emine Erdoğan ise konferansı Sıfır Atık ve COP31 vizyonu çerçevesinde öne çıkaran bir paylaşım yaptı. Böylece dış politika gündemi, çevre diplomasisiyle de ilişkilendirilerek içeride “Türkiye Yüzyılı” söylemiyle bütünleştirildi.
- Erdoğan’ın 2025 diplomasi bilançosu ve ‘Türkiye Yüzyılı’ vurgusu Erdoğan, 2025 boyunca 24 yurt dışı seyahati yaptığını, 91 lideri Türkiye’de ağırladığını, 270 temas ve 126 telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu rakamları “Türkiye Yüzyılı hedeflerine kararlı ilerleyiş” mesajıyla paylaştı. Dış politika aktivizmi, iktidarın iç siyasette meşruiyet ve moral kaynağı olarak öne çıkarılmaya devam ediyor.
- Meclis’te 2026 bütçe kavgası: ‘Saray için değil halk için bütçe’ TBMM’de 2026 bütçe görüşmeleri sürerken CHP’li Mahmut Tanal, halkın geçim sıkıntısı, adalet talebi ve büyüyen eşitsizlikleri gündeme taşıdıklarını, bütçe tartışmalarını “saray için değil halk için bütçe” eksenine oturtmaya çalıştıklarını söyledi. Muhalefet, iktidarın ekonomi-politik tercihlerinin gelir dağılımını bozduğunu savunurken, bütçe süreci sert bir siyasi hesaplaşma alanı olarak devam ediyor.
- Murat Kurum’dan kira, konut ve aidat artışlarını “dengeleme” sözü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2026 bütçe sunumunda hayata geçirilecek projelerle; konut ve kira fiyatlarını dengelemeyi, “haksız aidat” artışlarının önüne geçmeyi hedeflediklerini açıkladı. “Hiçbir dar gelirli evsiz kalmayana kadar çalışacağız” mesajı, barınma krizine karşı iktidarın söylem ve politika setinin merkezine yerleşirken, bu vaatlerin ne ölçüde somut adımlara dönüşeceği yakından izlenecek.
- Tarımda Parsel Bazlı Verim Sigortası ve yeni destek paketi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2026’da Tekirdağ’da pilot olarak başlatılacak Parsel Bazlı Verim Sigortası ile üreticilerin kendi tarlalarındaki verime göre tazminat alabileceğini açıkladı. 9 ürün için temel sigorta paketi, etçi ırk damızlık ve gebe düve destekleri, küçükbaş versiyonu hazırlığı ve genç-kadın girişimcilere kırsal kalkınma bütçesinin en az %20’sinin ayrılması da paketin unsurları arasında. Bu adımlar, iklim krizi ve verim riskleri karşısında tarımsal üretimi güvence altına alma iddiası taşıyor.
- Gelir İdaresi’nden dev “vergi yüzsüzleri” listesi Gelir İdaresi Başkanlığı, devlete 5 milyon TL’nin üzerinde borcu olan 56.086 mükellefin toplam 1 trilyon 507 milyar TL’lik ödenmemiş vergi ve cezası bulunduğunu açıkladı. Liste, vergi adaleti, kayıt dışı ekonomi ve büyük sermayenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi tartışmalarını alevlendirdi. Sıkı maliye politikası ve bütçe açığı koşullarında bu tutarlar, kamusal kaynakların sürdürülebilirliği ve vergi yükünün kimlerin omzunda toplandığı sorusunu gündeme taşıyor.
---
Dün Dikkat Çeken Eğilimler
- Yargıda ifade özgürlüğü – baskı ikilemi derinleşiyor Bir yandan AYM’nin Veli Ağbaba kararında ifade özgürlüğünü güçlendiren içtihadı, diğer yandan İzmir’de slogan atan öğrencilerin tutuklanması ve eski vekil Hüseyin Kocabıyık’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten hapis cezası, yargı pratiğinde çelişkili bir tabloya işaret ediyor. İfade sınırları ve siyasi eleştiri alanı, hem iç hukuk hem de siyaset zemininde yeniden tartışılıyor.
- Medya, sermaye ve yasa dışı bahis hattında genişleyen soruşturmalar GAİN ve yasadışı bahis soruşturmalarının, ödemesistemleri ve medya patronajı üzerinden derinleşmesi, medyanın finansman kaynakları ve etik sınırlarına dair soru işaretlerini büyütüyor. Aynı gün, bir başka tanınmış medya ismiyle ilgili uyuşturucu ve istismar imaları, kamuoyunda “medya dünyasında temizlik mi, yoksa seçici operasyonlar mı?” tartışmasını tetikleyebilir.
- Siyasette 2028 ve “Türkiye Yüzyılı” eksenli konumlanma İmamoğlu’nun CAO hamlesi, CHP’de 2028 odaklı yeni bir liderlik ve adaylık mimarisini işaret ederken; Erdoğan cephesi 2025 diplomasi bilançosu ve Büyükelçiler Konferansı üzerinden “Türkiye Yüzyılı” söylemini güçlendirdi. İktidar–muhalefet, hem içeride hem dışarıda kendi performans anlatısını kurma yarışını hızlandırıyor.
- Deprem ve iş cinayetlerinde hesap sorulması talebi Palmiye Sitesi davasındaki mahkumiyetler ve Dilovası parfüm fabrikası iddianamesi, “öngörülebilir ve önlenebilir” felaketler karşısında sorumluluğun hukuken nasıl tanımlanacağına dair önemli örnekler sunuyor. Ancak cezaların oranı ve uygulama biçimi, deprem mağdurları ve emek örgütleri nezdinde “gerçek bir hesaplaşma mı, yoksa sınırlı bir sembolik adım mı?” sorusunu beraberinde getirebilir.
- Ekonomide vergi ve barınma odaklı sıkışma Bir tarafta rekor düzeyde vergi borçlusu listesi açıklanırken, diğer tarafta bakanlıklar kira, konut, aidat ve tarımsal sigorta başlıklarında yeni vaatler sıralıyor. Muhalefetin Meclis’te “saray için değil halk için bütçe” söylemiyle yürüttüğü eleştiri, vergi yükünün kimden alınıp kime hizmet olarak döndüğü ekseninde sertleşiyor.
- Güvenlik ve yerel yönetimlerde iç hizip tartışması Tokat Belediye Başkanı’nın makam odasındaki dinleme cihazı olayı, belediye örgütlenmeleri, bürokratik hizipleşme ve yerel siyasette güvenlik açığı tartışmalarını derinleştirdi. Dosyanın seyri, özellikle diğer belediyelerde de benzer vakalara dair iddiaların gündeme gelip gelmeyeceği bakımından belirleyici olabilir.
---
Bugün İzlenmesi Gereken Başlıklar
- Tokat’taki dinleme soruşturmasının seyri Belediye başkan yardımcısı ve personel hakkındaki adli süreç, olası yeni gözaltılar, siyasi bağlantı iddiaları ve soruşturmanın kapsamının genişleyip genişlemeyeceği yakından takip edilmeli.
- GAİN ve yasadışı bahis dosyasında yeni operasyon ve ifşalar Gözaltıların ardından savcılık işlemleri, olası tutuklamalar ve medyaya yansıyan yeni belge/itiraflar; medya-sermaye-bahis hattındaki iddiaların derinliğini belirleyecek.
- İzmir’de tutuklu öğrenciler ve olası tahliye talepleri Kamuoyu baskısı, baro ve insan hakları örgütlerinin açıklamaları, savcılık ve mahkemelerin atacağı adımlar; ifade özgürlüğü ve öğrenci hareketlerinin seyrini etkileyebilir.
- AYM içtihadının alt mahkemelere yansıması Veli Ağbaba kararının ardından, siyasetçilerin eleştirileri nedeniyle açılmış benzer tazminat ve ceza davalarında avukatların AYM kararına atıf yaparak yeni başvurular yapması beklenebilir.
- Bütçe maratonu: 2026 tasarısında kritik oylamalar TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler, iktidar ve muhalefetin son dakika pazarlıkları, sosyal destekler ve yatırımlar kalemlerindeki değişiklik teklifleri, önümüzdeki yılın ekonomi politikasının çerçevesini belirleyecek.
- Kira, konut ve aidat düzenlemelerine dair somut adımlar Murat Kurum’un dengeleme vaadinin mevzuat ayağında hangi yasal veya yönetmelik değişikliklerinin gündeme geleceği, özellikle büyükşehirlerdeki kiracı ve site sakinleri için kritik olacak.
- Tarım destek paketinin detaylandırılması Parsel Bazlı Verim Sigortası’nın Tekirdağ dışına yayılım takvimi, destek kapsamındaki 9 ürünün hangileri olduğu ve genç/kadın girişimci desteklerinin kriterleri netleştikçe, çiftçi örgütlerinin tepkisi ve beklentisi şekillenecek.
- Suriye dosyasında 10 Mart Mutabakatı’nın akıbeti Erdoğan’ın “krize dönüşme riski” ifadesi sonrası, Ankara–Şam ve bölgesel aktörlerden gelecek açıklamalar, sahadaki askeri ve diplomatik adımlar üzerinde etkili olabilir.
- Deprem ve iş cinayeti davalarında yeni duruşma takvimleri Palmiye Sitesi kararı ile Dilovası fabrikası iddianamesinin, diğer benzer dosyalarda emsal olarak kullanılıp kullanılmayacağı, mağdur aileleri ve meslek örgütlerinin açıklamalarıyla beraber izlenmeli.
Bugünün gündemi, yargı kararları ve soruşturmalarla sarsılan bir hukuk algısı, giderek sertleşen iç siyaset dili, dış politikada iddialı ama tartışmalı bir söylem ve derinleşen ekonomik adalet tartışmalarının iç içe geçtiği çok katmanlı bir tablo sunuyor.