
19 Aralık Cuma gününden herkese merhaba, yeni güne Türkiye’nin öne çıkan başlıklarının özetiyle başlayalım.
Türkiye, 19 Aralık’ta bir yandan deprem ve trafik dosyalarında “parası olan kurtuluyor” tartışmasını büyüten yargı kararlarını, diğer yandan Bahçeli’nin DEM Parti ve Öcalan çıkışıyla belirginleşen yeni siyasi tonu konuştu. Dış politikada Suriye sahası ve Gazze diplomasisi öne çıkarken, ekonomide asgari ücret tartışmaları ve altındaki rekor, hayat pahalılığı baskısını yeniden görünür kıldı. Medya ve kültür alanında ise hem RTÜK’ün dizi yasağı hem de Mehmet Akif Ersoy dosyasına dair ağır iddialar, devlet–siyaset–medya–yargı ilişkilerini sorgulatan bir zemine oturdu.
---
Günün Ana Başlıkları (Maddeli Özet)
- Mehmet Akif Ersoy dosyasında medya–yargı–siyaset üçgeni iddiaları
- Gazeteci Barış Terkoğlu ve başka isimler, tutuklu Habertürk sunucusu Mehmet Akif Ersoy dosyasındaki itirafçı beyanlarını kamuoyuyla paylaştı.
- İddialara göre:
- Ersoy’un gelirleri, MHP’nin eski Beşiktaş belediye başkan adayı Serkan Toper üzerinden değerlendiriliyor.
- Habertürk ekranlarının kullanımıyla bazı isimlere yönelik yayın yapıldığı, bu yayınların ardından o kişiler hakkında davalar açtırıldığı öne sürülüyor.
- Yargı bağlantıları üzerinden yüksek paralar karşılığında tahliyeler sağlandığı iddia ediliyor.
- Bazı yargı mensuplarına cinsel ilişki karşılığında tutuklama ve tahliye kararları aldırıldığı ileri sürülüyor.
- Bu çok ağır ve henüz yargısal olarak netleşmemiş iddialar, sosyal medya merkezli tartışmalarda “medya-siyaset-yargı ekseninde derin çürüme” ifadesiyle anılıyor.
- Bahçeli’den DEM Parti ve Öcalan mitingine dair ton değiştiren mesajlar
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti’nin 4 Ocak’ta “Abdullah Öcalan’a özgürlük” mitingi düzenlemesini:
- “Büyütülecek bir husus değil” sözleriyle tanımladı, toplanma hakkını “doğal” bulduğunu söyledi.
- DEM Parti’nin “Türkiye partisi olma yönündeki adımlarını değerli bulduğunu” ifade etti.
- Öcalan’ın cezaevinden çıkma talebi olmadığını öne sürdü.
- Bahçeli’nin bu yumuşak tonlu çıkışı, hem Kürt meselesinde hem de önümüzdeki dönemin olası siyasi ve ittifak denkleminde “yeni bir arayış” sinyali olarak okunuyor.
- SDG – Şam entegrasyonu ve Türkiye’nin sert itirazı
- Suriye Demokratik Güçleri (SDG), üç tümeninin Suriye ordusu bünyesinde varlığını sürdüreceğine dair anlaşmayı resmen doğruladı.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, SDG’yi “terörist” olarak tanımlayarak:
- 10 Mart anlaşmasına uyulması gerektiğini vurguladı.
- Bu entegrasyona Ankara’nın tepkisini açıkça ortaya koydu.
- Gelişme, Türkiye açısından:
- Sınır güvenliği,
- Olası yeni askeri operasyon senaryoları
bağlamında Suriye’de jeopolitik tabloyu yeniden şekillendiren bir adım olarak görülüyor.
- Gaziantep Furkan Apartmanı davası: Kaçak müteahhitlere 10 milyon TL teminatla yakalama kaldırıldı
- 6 Şubat depremlerinde 51 kişinin hayatını kaybettiği Gaziantep Nizip’teki Furkan Apartmanı davasında:
- 34 aydır firari olan müteahhitler hakkındaki yakalama kararının,
- Kişi başı 10 milyon TL teminat ve adli kontrol karşılığında kaldırıldığı bildirildi.
- Kararın hakim değişikliğinin ardından verildiği iddia edildi.
- Sosyal medyada:
- “Fakir içeride çürüyor, zengin parayı verip kurtuluyor”
- “Deprem yargılamalarında adalet enkaz altında kaldı”
türü tepkiler yoğunlaştı.
- Fatma Zehra Kınık kararının düşürülmesi ve ayrıcalık tartışması
- Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık’ın karıştığı, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne yol açan kazaya ilişkin:
- Daha önceki 4 yıl 2 ay hapis cezası bozulmuştu.
- Yeniden görülen davada ceza 2 yıl 6 aya indirildi.
- Buna göre Kınık’ın yaklaşık 3–6 ay cezaevinde kalacağı, ehliyetinin de 1 yıl süreyle alınacağı bildirildi.
- Sosyal medyada, iktidara yakın isimlere yargıda “fiili ayrıcalık” tanındığı iddiası, bu karar üzerinden yoğun biçimde tartışıldı.
- Deprem ve trafik dosyaları üzerinden “parası olan kurtuluyor” algısı
- Furkan Apartmanı davası, Fatma Zehra Kınık kararı ve trafikte ölüme sebep olup ev hapsiyle serbest kalan sanıklar gibi farklı dosyalar bir arada tartışılıyor.
- Bu dosyaların ortak etkisi:
- “Zengin ve nüfuzlu olan parayı bastırıp kurtuluyor, sıradan insanlar için ise ağır tutukluluk rejimi işliyor” algısını güçlendirmek oldu.
- Yargıya güven, eşitlik ve bağımsızlık ilkeleri hem deprem sorumluluğu hem de trafik güvenliği bağlamında yoğun biçimde sorgulanıyor.
- RTÜK’ün *Jasmine* dizisini yasaklaması ve ifade özgürlüğü polemiği
- RTÜK, HBO Max’ta yayınlanan *Jasmine* dizisine:
- “Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunmasına aykırılık” gerekçesiyle,
- En üst sınırdan para cezası ve katalogdan çıkarma yaptırımı uyguladı; dizi fiilen Türkiye’de yasaklanmış oldu.
- Karara sosyal medyada:
- Özellikle kadın karakterlerin cinselliğinin anlatımına yönelik “çifte standart” eleştirileri yöneltildi.
- Adım, görsel medyada ahlak ve ifade özgürlüğü sınırlarının, idari ve yargısal kararlarla giderek daraltıldığı tartışmasını büyüttü.
- CHP’nin “Terörsüz Türkiye” raporu ve Meclis’te yeni güvenlik çerçevesi arayışı
- CHP, daha önce açıkladığı 29 maddelik Demokrasi Paketi’ni güncelleyerek “Terörsüz Türkiye” başlıklı bir rapor haline getirdi.
- Rapor, TBMM’deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na yeniden sunuldu.
- Parti, gerekçelerini kamuoyuna anlatırken:
- Bazı yorumcular, CHP’nin Kürt meselesi ve güvenlik siyasetinde “yeterince yeni ve cesur” çıkışlar yapmadığını savundu.
- İktidarın aynı komisyonda sunduğu dokümanla birlikte bu rapor, Türkiye’nin güvenlik ve Kürt meselesi yaklaşımını yeniden çerçeveleme arayışının bir parçası olarak görülüyor.
- YSK’da 6 üyenin değişmesi ve yeni başkan süreci
- Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener ve 5 üyenin görev süresi Ocak ayında doluyor.
- Yargıtay ve Danıştay genel kurulları:
- 6 yeni YSK üyesi seçecek.
- Yeni üyelerin yemini sonrası kurul, kendi içinde gizli oyla yeni başkanı belirleyecek.
- Süresi dolan üyeler yeniden seçilebilecek.
- Yaklaşan seçimler öncesi YSK bileşiminin değişmesi, seçim güvenliği ve tarafsızlık tartışmaları açısından kritik görülüyor.
- Asgari ücret ve yoksulluk sınırı: Rakamlar ve algı arasındaki makas
- Asgari ücret belirleme süreci devam ederken:
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, televizyonlarda açıklanan 97 bin TL’lik yoksulluk sınırını eleştirip:
- Bu hesabın “uluslararası ölçüte dayanmadığını”,
- “2.500–5.000 dolar gelire de yoksul dersiniz” türü açıklamalarla bu rakamların tartışmalı olduğunu savundu.
- CHP’li Özgür Karabat ise ekmek fiyatları üzerinden enflasyon hesabı yaparak:
- Resmi %30 enflasyon anlatısının, vatandaşın mutfağındaki gerçeklikle uyuşmadığını öne sürdü.
- Tartışma, ücretlilerin alım gücü ve TÜİK verileri dahil resmi istatistiklere güven konusunu yeniden gündemin ön sıralarına taşıdı.
- Asgari ücret pazarlığında Işıkhan – Türk-İş teması
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile sendika genel merkezinde görüştü.
- Görüşmenin odağının 2026 asgari ücreti olduğu açıklandı.
- Milyonlarca çalışan ve emekli, hem pazarlığın seyrini hem de belirlenecek rakamın enflasyon karşısında “yaşanabilir bir ücret” olup olmayacağını yakından takip ediyor.
- Altında 6 bin TL rekoru ve TL’ye güvensizlik tartışması
- Gram altın, gün içinde 6 bin TL’yi aşarak yeni bir tarihi zirve yaptı.
- Bu seviye:
- TL’de değer kaybı algısını,
- Enflasyon beklentilerinin hâlâ yüksek olduğu kanaatini,
- Tasarruf sahiplerinin döviz ve altına kaçışını
yeniden görünür kıldı.
- Para politikasına ve kur istikrarına ilişkin güven eksikliği, ekonomik istikrarsızlık kaygılarını besliyor.
- Erdoğan’dan Gazze ve “kültür savaşı” vurgusu
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde:
- Gazze’de yaşananların unutulmaması için “her cephede mücadele sürecek” dedi.
- Türkiye’nin Filistin halkının yanında “dimdik durduğunu” vurguladı.
- “Dünya tek tipleşmenin esiri oluyor” ifadesiyle:
- Neoliberal ve küresel kültürel akımlara eleştiri getirdi,
- “Yerli ve milli kültür” vurgusunu öne çıkardı.
- Konuşma, dış politikada Filistin söylemini içeride kültürel hegemonya ve kimlik siyaseti tartışmalarıyla birleştiren bir çerçeve sundu.
- Fidan’ın Miami ziyareti: Gazze ateşkesinin ikinci aşaması ve istikrar gücü senaryosu
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Miami kentinde:
- ABD, Katar ve Mısır’la birlikte Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını,
- Olası bir Uluslararası İstikrar Gücü’nü
görüşmek için düzenlenen toplantıya katılmak üzere ABD’ye gidiyor.
- Fidan:
- Türkiye’nin “uluslararası vicdanın sesi” olduğunu,
- İsrail’in Türkiye’nin muhtemel istikrar gücüne katılımına karşı çıktığını,
- Buna rağmen diğer aktörlerle temasların sürdüğünü aktardı.
- Türkiye’nin Gazze dosyasındaki aktif diplomasisi, hem ABD ile ilişkiler hem de bölge denklemindeki rolü açısından belirleyici kabul ediliyor.
---
Dün Dikkat Çeken Eğilimler
- Yargıya Güven Erozyonu Derinleşti
- Furkan Apartmanı, Fatma Zehra Kınık ve benzer trafik dosyaları üzerinden yükselen “parası/nüfuzu olan kurtuluyor” söylemi, deprem adaleti ve kamusal güvenlik alanında yargıya duyulan güveni daha da zayıflattı.
- Medya ve Yargı Arasındaki Girift İlişkiler Sert Şekilde Sorgulandı
- Mehmet Akif Ersoy dosyasındaki itirafçı beyanları, medyanın bazı yargı süreçlerinde araçsallaştırıldığı ve yargı mensuplarının etik dışı ilişkilere karıştığı iddialarıyla birlikte, “sistemsel çürüme” tartışmasını büyüttü.
- Kürt Meselesinde Siyasi Dil Yumuşarken Masa Arayışları Öne Çıktı
- Bahçeli’nin DEM Parti ve miting değerlendirmesi ile CHP’nin “Terörsüz Türkiye” raporunun aynı güne denk gelmesi, iktidar ve muhalefetin, farklı tonlarda da olsa “yeni çerçeve arayışı”na girdiği yorumlarını artırdı.
- **Kültür, Ahlak ve İfade ...